31 Aralık 2010 Cuma

Haydi 7. Sınıflar, "KÜÇÜK PRENS" İçin Yorum Yapalım :)

19 yorum:

  1. Küçük prensin ilk bölümünde yuttuğu fili sindiren bir boa yılanı gösterilmekte yazar yazdıklarında bunu büyüklere gösterip korkup korkmadıklarını sorduğunda şapkadan kim korkar cevabını almış. Bu bölümde aslında büyüklerin dar görüşlülüğü artık küçük bir çocuk olmadıkları için hayal dünyalarının ne kadar geri olduğu,basmakalıp düşüncelerle düşündükleri anlatılmakta.
    2.bölümde yazarın küçük prensle karşılaştıktan sonra küçük prensin koyun çizmesi istemesi üzerine fil yutmuş bir boa yılanı çizen yazara küçük prensin cevabı bize çocukların hayal gücünü ve geniş düşünürlüğü anlatılmakta.

    YanıtlaSil
  2. Büyüklerin, küçüklerin zengin hayal dünyasını anlamakta ne kadar zorlandığını ve büyüklerin dünyasının da hayal gücünden, akıldan ve sevgiden ne kadar mahrum olduğunu anlatan, bir oturmada okunup bitirilecek kadar da güzel ve akıcı yazılmış bir hikaye.

    YanıtlaSil
  3. Kitabın ilk bölümünde yazar altı yaşındayken bir kitapta gördüğü avını yutan boa yılanının resmini yapıyor.Bunu büyüklere gösterip korkup korkmadıklarını soruyor. Büyükler 'şapkadan kim korkar?' diyor.Bu bölümde büyüklerin hayal dünyalarının geniş olmadığı ve çocukların hayal güçlerinin saçma olduğunu düşündükleri anlatılıyor.Kitabın diğer bölümlerinde yazar Sahra Çölü'ne düşüyor.Orada küçük prensle karşılaşıyor küçük prens yazardan bir koyun çizmesini istiyor yazar ona resim olarak yapmayı tek bildiği avını yutan boa yılanının resmini yapıyor.Küçük prens büyüklerin aksine onun ne olduğunu anlıyor ve yazardan başka bir resim çizmesini istiyor.Yazar birkaç tane daha resim çiziyor. Ama küçük prens bunları beğenmiyor.Daha sonra yazar küçük prense bir kutu çiziyor ve 'istediğin koyun bu kutunun içinde diyor.'Küçük prens bu resmi çok seviyor. Bu bölümde çocukların hayal dünyasının çok geniş olduğu bir kez daha anlatılıyor.
    İlerleyen bölümlerde küçük prensin gezegenini ve gülünü öğreniyoruz.Küçük prens gülünü çok seviyor.Onun tek olduğunu düşünüyor.Ama dünyaya geldiğinde bir gül bahçesi görüyor ve gülünün tek olmadığını anlıyor.Daha sonra küçük prens bir tilki ile arkadaş oluyor.Tilkiyi evcilleştiriyor................
    Küçük Prens,büyüklerin çocukların hayal gücünü kısıtladığını,büyüklerin rakamları çok sevdiğini savaş meraklısı olduklarını ve büyüklerden kaynaklanan birçok dünya sorununu ele alıyor.

    YanıtlaSil
  4. Büyükler, şapkanın arkasına gizlenmiş olan fil yutmuş boa yılanını göememekte, başkalarının kendilerini kötü yönde eleştirmesinden korkmakta ve kendilerini basmakalıp düşüncelerin içine sığdırarak hayalgüçlerini kullanmamaktadırlar.
    Yazar çölde uçak kazası geçirdikten sonra Küçük Prens’le tanışır ve onun şapkaların arkasına gizlenmiş fil yutmuş boa yılanlarını görebilmekte, bir koyun çiziminin hasta mı, yaşlı mı, yoksa bir koyun değil de koç mu olduğunu anlayabilmekte, hatta kutu çizimlerinin içindeki koyunları ve uyuduklarını hayal edebilmekte olduğunu fark eder.
    Küçük Prens değişik gezegenlerde değişik insanlarla tanışır ve hepsinin de anlamsız amaçlar peşinde olduklarını görür, büyükler gerçekten çok gariptir.
    Küçük Prens çölde susuz kaldıklarında bile bir yetişkin gibi anlamsız bir umutsuzluğa kapılmadı. Kuyuyu bulduklarında ise mutluluğu sona erdi. Çünkü artık bir amaçları kalmamıştı.
    Tüm bu gezileri sırasında Küçük Prens’in aklı hep çiçeğindeydi. Çünkü insan emek verdiği bir şeye çok değer verir. İşte bu yüzden Küçük Prens de gezegenine geri dönmek için yılandan yardım istedi. Bir çocuk yüreği taşıdığı için yılandan korkmuyordu.

    YanıtlaSil
  5. Çölde su bulmak imkansız gibi bir şeydir;ancak çocuklar için hiçbir şey imkansız değildir.Aslında çölü de güzel yapan şey içinde gizlediği suyudur.Hayatta her şeyi güzel ve anlamlı kılan da zaten içinde sakladıkları değil midir?Suyu bulduktan sonra ne anlamı kalıyor ki çölün.Bence küçük prens bize hayatta hiçbir şeyin imkansız olmadığını sadece biraz zor ama inanırsak başarabileceğimizi anlatıyor.

    YanıtlaSil
  6. Yazar avını yutmakta olan boa yılanının resmini yapıyor ve bunu büyüklere gösterip "Korktunuz mu?" diye soruyor ama büyükler ise "Bir şapkadan neden korkalım ki?" diyorlar.Yazar daha sonra boa yılanının içini gösteren bir resim yapıyor ve yine büyüklere gösteriyor bu sefer de büyükler "Böyle saçma resimler yapmayı bırak ve siyaset, politika, coğrafya, tarih ve matematikle uğraş!" diyorlar. Böylece yazar 6 yaşındayken resimle uğraşmayı bırakıyor. Büyüdüğünde bir uçakla sahra çölünün üstünden geçerken uçak arızalanıyor ve çöle düşüyor. Uçakta uçağı tamir etmek için yardım edecek bir insan bile yok.Biraz sonra karşısına küçük bir çocuk(küçük prens) çıkıp bana bir koyun çiz diyor.Ama ben resim çizmeyi bilmiyorum diyor.Sonra bir koyun çizip gösteriyor ama küçük prens bu çok hasta görünüyor diyor.Bir tane daha çiziyor küçük prens, bu bir koyun değil koç boynuzları var diyor.Daha sonra bir kutu çizip diyor ki yazar;Senin istediğin koyun bu kutunun içinde diyor.Yani istediğin şeyi kutunun içinde düşün anlamına geliyor.

    YanıtlaSil
  7. Yazar; çizdiği fili yutmuş boa yılanını büyüklere gösterdiğinde ve "Korktunuz mu?" diye sorduğunda aldığı cevap hep aynı oluyor:Şapka! Yazar önüne gelen büyüklere bunu soruyor.Eğer kişi 'şapka' cevabını veriyorsa; yazar da ne boa yılanından ne de filden bahsediyor, hemen onun dilinden yani briçten, golften, siyasetten ve kravatlardan bahsetmeye başlıyordu.Tüm bunlardan anlıyoruz ki insan büyüdükçe yavaş yavaş, farketmeden de olsa hayal gücünü kaybediyor ve basmakalıp düşünüyor, gördüğü şeyin sadece dışı ilgilendiriyor onu, içini düşünemiyor.

    YanıtlaSil
  8. küçük prensin yazarın çizdiği kutuya bakarak istediği şeyleri istediği gibi hayal ederek görmesi hayal gücünü kullandığını gösteriyor.
    halbuki yazar o kutuyu küçük prensi başından savmak için çizmişti ve onun için hiçbir önemi yoktu ama küçük prensi istediğini içinde görünce, kendisinin de diğer büyük insanlara bu yönünden benzediğini fark etti.

    YanıtlaSil
  9. Bu kitabın yazılmasındaki asıl amaç insanların gün geçtikçe hayal güçlerinin dahada zayıfladığıdır. Yazarımız ilk bölümde sadece bir kitapta gördüğü fil yutmuş bi boa yılanını resmetmiştir, ancak büyüklere gösterdiğinde sürekli aynı cevabı yani şapka cevabını almıştır, ancak bir çocuğun geniş hayal gücü sayesinde oradaki boa yılanını ve fili görür. Bunun kanıtı ise ansızın çıkagelen bir çocuğun yazarımızdan bir koyun çizmesini istemiştir fakat yazarımız yıllardır sadece bir fili yutmuş boa yılanını çizmiştir. Çocuğa resmi çizince hemen gördüğü şeyin fil yutmuş boa yılanını gördüğünü söylemiştir yazarımız bunun üzerine iki tane koyun çizmiştir. Çocuk ilkini hasta, ikincisini yaşlı olarak nitelendirmiştir yazar ise başında savamak için bir kutu çizmiştir ve koyunun içinde olduğunu söylemiştir. Çocuk ise anında kutu içindeki koyunu görmüştür. İşte bu çocukların geniş hayal güçlerinin olduğunu ve büyüklerin basmakalıp düşündüğünü gösterir.

    YanıtlaSil
  10. O uçmayı çok seviyodu uçmaya çok ihtiyacı vardı.Tıpkı filmde söylediği gibi.ama sonra uçağın motorunda bi azıra çıktı ve uçak yere çakıldı.Ama o sabah kendine gelebildi.Bütün gün motoru tamir etmeye çalıştı.Sonra karşısına küçük bir çocuk çıktı."Bana bir koyun çizermisin."dedi.Adam 1. koyunu çizdi ama çocuk "Bu koyun çok yaşlı başka bi koyun çiz."dedi.Sonra adam bi tane daha çizdi ama çocuk "Seninde bilidiğin gibi bu bir koç boynuzları var."Adam bir tane daha çizdi ama çocuk "Bu koyun hasta,başka bir tane çizermisin."dedi.Adam bir kutu çizdi ve üzerine üç tane nokta koydu.Çocuk "Tam istediğim gibi koyun içeride."Sonra gözüyle noktalardan baktı ve koyunu gördü...

    YanıtlaSil
  11. Küçük Prens'te aslında büyüklerin, küçüklerin nasıl gördüğünü, büyüklerin büyüdükçe hayal güçlerinin azaldığını anlatılıyor. Yazar başta bir boa yılanı çizerek aslında yaratıcılığını ortaya koyuyor. Küçük Prens ise gün batımını görmek için gezegen gezegen geziyor ama oradakiler onu farklı, saçma sapan şeyler söyleyen biri olarak görünce Küçük Prens oralardan kaçıyor. Hayatındaki en iyi dostu çiçek olan bu küçük, aslında çok şey yaşamış bir prens. Küçük yaşta çok şey öğrenmiş. Çiçeğinin özel olduğunu hatta gezegeninin özel olduğunu anlayan bir çocuk. Küçük Prens'te yetişkinlerin nasıl düşündüğünü, çocukları nasıl gördüklerini, nasıl cevap verip davrandıkları anlatılıyor. Küçük Prens aslında büyük bir prense benziyor ama o gerçekleri öğrenmiş bir prens. Güzel, gerçekleri anlatan bir kitap...
    AYSU ONUR

    YanıtlaSil
  12. Küçük Prens kitabında aslında prensimizin gittiği her gezegende büyüklerin bize sıkıcı gelen özellikleriyle karşılaşıyoruz. Mesela artist adamın olduğu gezengende büyüklerin kendileriyle övünmeyi çok sevdiğini , matematikçinin gezegeninde büyüklerin sadece sayılar ve bunun gibi boş şeylerle uğraştığını ,fenercinin bulunduğu gezegenden de büyüklerin hayatlarının aslında ne kadar tekdüze ve sıkıcı olduğunu anladım ben ...
    Kısacası Küçük Prens bence bir başyapıt herkesin her yaşta okuyup zevk alabileceği çok nadir bulunabilen kitaplardan biri .
    Ecem Hamza

    YanıtlaSil
  13. Küçük Prens'i daha önce 5 kere daha okumuştum bu 6. okuyuşum oldu ve yine de okurken sıkılmadım. İnsan her yaşında farklı anlamlar çıkarabiliyor Küçük Prens'ten . Her yaşında kendine uydurabileceği farklı özellikler keşfediyor bu kitapta ... Bu okuyuşumda dikkatimi en çok 'evcilleştirilme ve evcilleştirme ' kavramı çekti . Htırlarsınız tilki Küçük Prens'ten onu evcilleştirmesini istiyordu. Bir açıdan bakınca biz de ailemizi ve yakınımızdakileri , arkadaşlarımızı evcilleştirmiyor muyuz ? Birbirimize ihtiyaç duyuyor hemen eksikliğimizi fark ediyoruz . İşte bence evcilleştirme ve evcilleştirilme kavramı tam da buna denk geliyor . Ayrıca bir dikkatimi çeken nokta ise büyüklere vadedilen özelliklerdi . Bence çok iyi anlatılmış büyüklerin tekdüze , sıkıcı yaşamları , özellikleri .
    Kısacası Küçük Prens'i okumaktan asla bıkmam ...
    Yani yine olsa yine okurum diyorum ben :)

    YanıtlaSil
  14. alında çok zevkli bi kitap ama baştan çok fazla sıkıcıydı taki minnak prens gelene kadar :D o geldiği zaman gercekten hikaye güzelleşti sevmeye başladım. alara arkadaşımızın dediği gibi yine olsa yine bende okurum. keşke serisi çıksa...

    YanıtlaSil
  15. İlk başlarda büyükler neden çocukların ruhundan anlamıyor diye düşünmüştüm;ancak çok geçmeden anladım ki korktukları için...Başkaları ne der?,ne düşünür? diyerek korktukları için...Bence çok fazla öğüt veren bir kitap...Büyüklerde okumalı ve çocukların ne düşündüklerini,hayal güçlerinin ne kadar kuvvetli olduğunu görmeleri gerekmektedir.

    YanıtlaSil
  16. Küçük Prens kitabını bitirdik. İçinde örnek alınacak birçok sey vardı. Bir de unutmamak için filmini izleyince iyice pekişti. Bence bu kitap gayet hos bir kıtap bızlere hayatı ogretıyor. Aynı zamanda ise kucuklerle buyukler arasında kı cesıtlı farkılıklar ve minik bir cocugun dusuncelerı kıtaba dokulmustur. Evet kıtaptakı cogu sey dogrudur. Buyuklerınde bu kıtabı yanlızca kendılerı ıcın degıl bır de cocukların bakıs acısından , hayal gucunden okumalarını tavsıye ederım.

    - ZEYNEP KESKIN 7-D 599

    YanıtlaSil
  17. Bence Küçük Prens çok güzel bir kitap ve bize birçok konuda öğüt veriyor. Ayrıca her yaştan kişinin sıkılmadan birkaç kere okuyabileceği ve ders alabileceği bir kitap. Benim en çok hoşuma giden bölümlerden biri de Küçük Prens’in çiçek bahçesindeki çiçeklerin hiçbirinin kendi çiçeği kadar özel ve güzel olmadığını anladığı bölüm. Ne acıdır ki bazı insanlar ellerindekinin değerini bilmiyorlar ve ancak onlardan ayrıldıklarında değerlerini anlıyorlar. Başka bir kişiyle karşılaştıklarında kendileri için çok özel olan insanı unutuyorlar ve bu kişinin onun yerini doldurabileceğine inanıyorlar. Oysaki o kişi diğer binlerce çiçeğe benziyormuş gibi görünen ama sizin için çok farklı, çok özel olan bir çiçek gibi olabiliyor. Bu yüzden elimizdekilerin değerini bilmeliyiz ve çok geç olmadan onların çok özel olduğunun farkına varmalıyız. Küçük Prens’in değindiği başka bir konuda insanların büyüdükçe hayal güçlerini kaybetmesi. Hayal gücünü kaybeden bir insanın hayatında pek çok sorun olabiliyor ve sorun yaratabiliyor. Fenerci gibi hayatı tekdüzeleşiyor, iş adamı gibi aslında kendisinin olmayan bir şey için çabalıyor, sarhoş gibi utandığı için içiyor ve içmekten de utanıyor, şapkanın ötesindeki fili yutmuş boa yılanını göremiyor… Bir insan bu şekilde de amacı olmadan boş işlerle uğraşarak yaşayabiliyor. Bunlara sadece seyirci olarak baktığımızda büyüdükçe ne kadar çok şey kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. Bu acıları kendimize yaşatmamak için hayal gücümüzü hiçbir zaman yitirmemeliyiz.
    Elif ÖZOKUR

    YanıtlaSil
  18. ikinci gezegendeki kendini bilmiş adamın, kendini beğenmişliği onu başkalarına karşı itici yapıyor ve bu kendini beğenmişliği onda b ağımlılık yapıyor ki kendisiyle daha çok kibirleniyor. insanlar onu itici ve sıkıcı bulduğu için ondan uzaklaşıyor.

    YanıtlaSil
  19. Küçük Prens, çocukların harkırışı adeta. Olaylara hayal gücünü katabilmeyi, yorumlamayı, her şeyi maddesel olarak görmemeyi öğretiyor. Yetişkinlere de bol bol taş atıyor. Pek çok çocuğun yapmayı çok istediği, ama bir türlü yapamadığı bir şey değil midir bu? Ayrıca Küçük Prens çocukların hiçbir zaman umutlarından, hayallerinden vazgeçmediklerini ve asla vazgeçmeyeceklerini gösteriyor. Son olarak kitaptan en sevdiğim bölümü alıntı yapmak istiyorum:
    '' ' Neden içiyorsun?' dedi Küçük Prens.
    ' Unutmak için.' dedi ayyaş.
    'Neyi unutmak için?'
    'Utancını.'
    'Neyin utancını?'
    ' İçmenin utancını.'
    İşte, büyükler bu kadar anlaşılmaz ve karmaşıktır. Aslında, büyük diye bir şey yoktur. İçindeki çocuğu yaşatamayan vardır. Herkes içindeki çocuğu yaşatmalı, o çocuğun hayal gücünü korumalı ve onu çoook sevmelidir.
    (Ben Yağmur Belen)

    YanıtlaSil